Özellikle 2020 yılında tüm dünyada ve ülkemizde yaşanan pandemi döneminden sonra ülkemizde boşanma davalarının sayısı oldukça artmıştır.
Adalet Bakanlığı'nın çıkarmış olduğu dava atlasına göre Türkiye'de açılan hukuk davaları arasında boşanma davaları 3. sırada yer almaktadır. Hal böyle olunca biz de uzmanlık alanlarımızdan olan boşanma davaları hakkında Medeni Kanun çerçevesinde bir takım faydalı bilgiler vermek istedik.
Boşanma davası, Türk Medeni Kanundaki tanımı uyarınca “eşlerin boşanma sebeplerinden en az birini ileri sürerek açmış olduğu davadır.
Bu boşanma sebepleri Medeni Kanunun 161 ila 165. Maddeleri arasında; zina, hayata kast, pek kötü veya onur kırıcı davranış, suç işleme ve haysiyetsiz hayat sürme, terk ve akıl hastalığı gibi özel boşanma sebepleri olarak sayılmıştır ve sınırlı sayıdadırlar. Bunların yanı sıra 166.madde de ise evlilik birliğinin sarsılması (TMK madde 166/1-2), eşlerin anlaşması (TMK madde 166/3) ve fiili ayrılık (TMK madde 166/4) ve son olarak da genel boşanma nedenleri düzenlenmiştir.
Resmi nikahlı olarak evli olduğunuz eşinizden madde 161 ve 165 arası düzenlenmiş olan yukarıda sayılmış sebeplerden sizin aranızdaki uyuşmazlığa uyan bir hukuki maddeye dayanarak boşanma davası açmanız mümkün. Ya da M.K.madde 116 uyarınca evlilik birliğinin sarsılması nedeniyle anlaşmalı olarak boşanabilirsiniz.
Resmi Nikahımız yok boşanma davası nasıl olacak ya da eşimden kendim ve müşterek çocuğumuz için nafaka almam mümkün mü?
Resmi nikahınız yoksa, hukuken "birlikte yaşam" durumu söz konusu olabilir. Türkiye'de resmi nikah olmadan birlikte yaşayan çiftler, medeni hukuk açısından evli sayılmazlar. Bu durumda, boşanma davası açma hakkınız bulunmamaktadır. Ancak, birlikte yaşadığınız süre zarfında edinilen mallar ve çocuklar için bazı haklarınız olabilir.
Müşterek çocuğunuz için nafaka talep etme hakkınız vardır. Türk Medeni Kanunu'na göre, boşanma durumunda çocukların bakım ve eğitim masraflarının karşılanması için nafaka talep edilebilir. Resmi nikah olmadan da, çocuğun velayeti ve nafakası konusunda mahkemeye başvurabilirsiniz.
Nafaka talebi için, çocuğun ihtiyaçları ve eşinizin maddi durumu göz önünde bulundurularak mahkeme tarafından bir karar verilecektir. Ayrıca, çocuğun velayeti konusunda da mahkemeye başvurarak, çocuğunuzun en iyi çıkarlarını gözeten bir düzenleme talep edebilirsiniz. Bu süreçte hukuki destek almanız önemlidir.
Tapuda eşimin üzerine kayıtlı olan bir evimiz var, eşim boşanma davasında bu evi benden habersiz satabilir mi?
Aile konutu şerhi, Türk Medeni Kanunu’nun 194. maddesi uyarınca, eşlerin birlikte yaşadığı konutun, aile konutu olarak kabul edilmesi ve bu konut üzerindeki tasarruf yetkisinin sınırlanması amacıyla tapuya kaydedilen bir şerhtir. Bu şerh, eşlerin birlikte yaşadığı konutun, aile hayatının sürdürüldüğü yer olduğunu tescil eder ve bu konutun satılması, devredilmesi veya kiralanması gibi işlemler için her iki eşin rızasını zorunlu kılar.
Aile konutu şerhi, eşlerin haklarını koruma amacı taşır. Eşlerden biri, diğerinin rızası olmadan aile konutunu satamaz veya üzerinde tasarruf edemez. Bu durum, özellikle boşanma süreçlerinde, eşlerin mal varlıklarının korunması açısından büyük önem taşır. Aile konutu şerhi, yalnızca konutun tapusuna değil, aynı zamanda eşlerin birlikte yaşadığı yerin hukuki statüsüne de etki eder.
Eğer aile konutu şerhi mevcutsa, bu durum, eşlerin birbirine karşı olan güven ve sadakat yükümlülüklerini pekiştirir. Dolayısıyla, aile konutu şerhi, aile birliğinin korunması ve eşlerin haklarının güvence altına alınması açısından önemli bir hukuki mekanizmadır.
Aile konutu şerhini nasıl koydurabilirim?
Aile konutu şerhi taşınmazın bağlı bulunduğu tapu sicil müdürlüklerinden konulabilir. Bu talep için elinizde hak sahibi olduğunuzu belirten bir takım evraklar olmalıdır.
1- Aile konutu şerhi talebinizi içeren bir dilekçe hazırlanmalıdır. Bu dilekçede, şerh talep edilen konutun adresi ve tarafların kimlik bilgileri yer almalıdır. (Aşağıda örneği mevcuttur )
2- Evlenme cüzdanınızın fotokopisi
3- Kimlik sureti
4- Vesikalık fotoğraf
5- İkametgah belgesi
…………………….. TAPU SİCİL MÜDÜRLÜĞÜNE
Müdürlüğünüz sicilinde eşimin adına kayıtlı, ….. Mevkii ……Pafta ……Parsel’de ve …… adresinde yer alan gayrimenkul, aile konutumuzdur. İşbu dilekçe ekinde sunmuş olduğum ve ilgili gayrimenkulun aile konutumuz olduğunu ispatlar belgeler ile evlilik cüzdanımızın fotokopisine istinaden bahsi geçen gayrimenkulun tapu kaydı üzerine Türk Medeni Kanunu ve ilgili başkaca mevzuat hükümleri gereğince “aile konu şerhi” konulmasını saygılarımla arz ve talep ederim. (Tarih)
AD SOYAD-İMZA
EKLER: Evlenme cüzdanı fotokopisi, kimlik sureti ve vesikalık fotoğraf, ikametgah belgesi
Evimiz dışında başka mallarımız da mevcut, bu malları satmasını nasıl önleyebilirim?
Boşanma Kararından Sonra Mal Kaçırmayı Engelleme
Mal Paylaşım Davası:
Boşanma kararının verilmesinin ardından, mal kaçırmayı engellemek amacıyla mal paylaşım davası açılması gerekmektedir. Bu dava, boşanma sonrası malvarlığının paylaşımını düzenleyen hukuki bir süreçtir.
Mal paylaşım davası ile birlikte ihtiyati tedbir talep edilmesi, mevcut malvarlıklarının korunması açısından kritik bir öneme sahiptir.
Eşim arabamızı satmış ne yapabilirim?
Eşler arasında edinilmiş mallara katılma rejimi uyarınca, evlilik birliği içinde edinilen araç, ortak mal olarak kabul edilmektedir. Boşanma durumunda, her iki eşin de araç üzerinde eşit alacak hakkı bulunmaktadır. Eğer eşlerden biri, mal kaçırma amacıyla aracı elinden çıkarırsa ve bu durum ispatlanırsa, araç tasfiye hesabına dahil edilerek, diğer eşin kendi payına düşen değeri mal kaçıran eşten talep etme hakkı doğar.
Peki Boşanma Davasında Mal Kaçırmanın Cezası yok mu?
Boşanma davası sürecinde mal kaçırma eylemi, Türk Ceza Kanunu (TCK) kapsamında doğrudan bir suç olarak tanımlanmamıştır. Bu nedenle, mal kaçırmanın kendisi için spesifik bir ceza öngörülmemektedir.
Ancak, mal kaçırma eylemi sırasında TCK kapsamında başka bir suç işlenmişse (örneğin, belgede sahtecilik, tehdit veya dolandırıcılık), bu durumda fail hakkında ceza davası açılabilir. Bu tür durumlarda, mal kaçırma eylemi dolayısıyla ceza hukuku hükümleri devreye girecektir.Boşanma sürecinde mal kaçırmayı engellemek için hukuki yolların etkin bir şekilde kullanılması büyük önem taşımaktadır. İhtiyati tedbir talebi, mal paylaşım davası ve icra prosedürleri, bu süreçte başvurulabilecek etkili hukuki araçlardır. Ayrıca, sürecin sağlıklı bir şekilde yürütülmesi için hukuki danışmanlık alınması önerilmektedir.